Bence kaldırımları önemseyin
Bir kaldırımda yürüdüğünüzü düşünün. Çokta düşünmeye gerek yok, neredeyse her gün az çok birkaç sokak içinden geçiyoruz. İşe giderken, biriyle buluşurken, bakkala ekmek almaya giderken, akrabayı ziyarete çıkarken… Hiç bastığınız renkli kaldırımların hikayeleri merak ettiniz mi? Ya da ne zaman yapıldığını? Bende merak etmedim. Kayda değer bir özgeçmişi yoktur herhalde. Bir de merak eden birilerinin olduğunu düşünün. Ortaya ilgiç tasfirler, benzetmeler çıkabilir.
Yaşadığımız bu hayata binlerce şahit var. Ağaçlar, binalar, diğer insanlar, hayvanlar ve tabiki kaldırımlar… Bence kaldırımlar önemli. Hepsi birer anı, yaşanmışlık taşıyor. Mesala sokak olaylarında hep kaldırımlar sökülüyor. Yahut şiirler sileneceği bilinse bile kaldırımlara yazılıyor. Aşklar bu taşların üzerine kazılıyor. Sokak kavgalarına en çok kaldırımlar şahit oluyor. Bazen de tehlikeli oluyorlar. Yerinden sökülmüş bir kaldırım taşına denk gelirseniz düşüyorsunuz. Kime küfrediyorsunuz? Belediyeye tabiki. Hazır belediyelerden konu açılmışken; en çok onlar uğraşmıyorlar mı bu kimsesiz taş yığılarıyla? Örneğin; birkaç yıl öncesine kadar belediye seçimi demek yeni kaldırımlar demekti. Az çekmedi bu kaldırımlar kendini bilmez belediyelerden…
Bir de kaldırım mühendislerimiz vardı. Mezun oldukları Hayat Üniversitesi’nden, bu bölümün öğrencilerini hepimiz tanımıyormuyuz? Sadece bu bile kaldırımların hayatımızda ne denli önemli olduğunu anlatmaya yeter bence.
Evi kaldırım taşlarından ibaret olan insanlar. Yaşadığımız şehirlerde de var. Aslında dünyada milyarlarca var. Mesela Hindistan’da 70 milyon insan kaldırımlarda doğuyor, yemeğini bu taşların üzerinden yiyorlar. Hatta kaldırımlarda dini törenlerle evleniyorlar. İlişkiye giriyorlar eşleriyle. Ve beklenen son, kaldırımlarda ölüyorlar…
Dedimya kaldırımlar önemli. Önemli olmasaydı koskoca şairimiz; Necip Fazıl Kısakürek “Kaldırımlar” şiirini yazarmıydı?
“Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır…”
Bence kaldırımları önemseyelim artık. Mesela sokaklara isim veriliyorda kaldırıma niye verilmesin. “Renkli Kaldırımlar” çıkmazı diye bir adresimiz olabilir. Yada “Düz Kaldırımlar Mahallesi” diyebiliriz. Demet Sağıroğlu “Arnavut Kaldırımları” nı seslendireli bilmem kaç yıl oldu. Şarkılara, şiirlere konu olacak kadar önemli fakat bir isim veremeyecek kadar önemsiz öyle mi? Kaldırımları hafife almayın kaç faili meçhul cinayete tanıklık ettiklerini kimse sayamaz bile. Kaç ilanı aşka, kaç yalvarışa, kaç dönülmesi imkansız gidişe, şahitlik ettiğini bilemeyiz. Bu saatten sonra bastığımız her kaldırıma onun üzerinde yaşanmışlıklara hürmet göstermek için saygı duyalım…
Kaldırımlar şiirini okumakla başlayın mesela: http://www.siir.gen.tr/siir/n/necip_fazil_kisakurek/kaldirimlar.htm
Ya da ben bide onu okumakla uğraşamam diyorsanız Arnavut kaldırı Şarkısını dinleyin. Demet Sağıroğlu’ na… Önemli bir ayrıntıyı önceden göstermesine bir teşekkür için…
This slideshow requires JavaScript.
Maşallah Çayır
