“Demirağ’larla ördük ana yurdu dört baştan”
Büyük projelere imza attı. Ülkeyi “Demirağ’larla” ördü. Ardından Mustafa Kemal Atatürk’ten “Demirağ” soyadını aldı. “İstanbul Boğazı’na köprü yakışır” dedi ancak projesi hükümetten döndü. Bununla yetinmedi ve Türkiye’nin ilk uçak fabrikasını kurdu. Bu hikâye, onuncu yıl marşına ismini koyan, Türkiye’nin en büyük girişimcisi kabul edilen Nuri Demirağ’ın hikâyesi…

1886’da Sivas’ta doğan Demirağ’ın ilk ismi Mühürzade Mehmet Nuri olarak kayıtlara geçti. Sivas’ta vekil öğretmenlik yaptıktan sonra Ziraat bankasında memurluk görevi yapmaya başladı. O yıllarda “Büyük Kıtlık” baş gösterdi. Depolardaki tahılları ucuz bir maliyete sattı. Bunun üzerine soruşturma açıldı ancak gerçek anlaşılınca ödüllendirilmesine karar verildi.
“Türk Zaferi” ile başladı
Memurluktan ayrılan Nuri Bey ticarete atılmaya karar verdi. Bütün sermayesi olan 252 lirayısigara kâğıdı üretimi işine yatırdı. Bu işe, yabancılara sigara kâğıdı için ödenen paranın milli servete verdiği zararı önlemek amacıyla girdiğini bildirdi. “Türk Zaferi” adını verdiği ürün, yabancıların denetimindeki sigara kâğıdı piyasasında halk tarafından büyük ilgi gördü. Nuri Bey’in 252 lirası 3 yıl içinde 84 bin lira olmuştu.

Ülkeyi Demirağ’larla ördü
Her fırsatta yabancı tekelini kırmak için mücadele veren Demirağ, 1926’da Fransızların yarıda bıraktığı demiryolları ihalesini çok düşük bir fiyat vererek kazandı. (210 bin lira) Bu Nuri Bey için büyük bir fırsattı. Mühendislik yapan kardeşini de yanına alarak 7 km’lik kısmı tamamladı. İşin geri kalanını da yapmalarına karar verilmesiyle iki kardeş; Samsun-Sivas, Fevzipaşa-Diyarbakır, Afyon-Antalya, Sivas-Erzurum, Irmak-Filyos hatlarında 1012,50 km’lik demiryolu hattı inşaatını tamamladı.