Güneşin Şarkısı: “Eva De Vitray Meyerovitch”
’Paris’teyken etrafı şaşkın gözlerle izleyen bir turiste benziyorum. Öldüğüm zaman; kendimi evimde gibi hissettiğim, ait olduğum topraklara Türkiye’ye gömün beni. Hz. Mevlana’nın gölgesi altında yatmak istiyorum’’
Katolik ve aristokrat bir ailenin tek çocuğu olan Eva De Vitray Meyerovitch 1909 yılında Paris’te doğdu. Rahibe bir anne ve rahip bir babaya sahip olan Meyerovitch çocukluğunu kilisede geçirdi. Lise dönemlerinde Latince ve Grekçe eğitimi aldı. Hukuk fakültesini bitirdikten sonra ise Felsefe üzerine doktora yapan Meyerovitch, çalışmalarını; edebiyat, felsefe ve tasavvufa yoğunlaştırdı.
Eva De Vitray Meyerovitch; iyi bir eğitimden sonra nihayet Profesörlük mevkiine yükseldi. Fransa’nın dünya çapında önemli bir prestije sahip olan kurumu İlmi Araştırmalar Milli Merkezi (CNRS) üyesi oldu, burada araştırmacı ve uzman sıfatıyla çalışmalarda bulundu. Çalıştığı kurumun prestiji sayesinde dünya çapında birçok yeri gezdi ve önemli kişilerle tanışma fırsatı yakaladı. Hindistan seyahati sırasında, Albert Einstein’in Hintli bir öğrencisiyle tanıştı. Bu öğrenci; Meyerovitch’e, Pakistanlı düşünür Muhammed İkbal’in ‘’İslam’da Dini Düşüncenin Yeniden İnşası’’ başlıklı bir kitap hediye etti. Meyerovitch bu kitabı okumaya başladı ve çok etkilendi, aradığı sorulara cevap bulmak için araştırmaya koyuldu.
’Hz. Mevlana’da kimdi, Mevlevilik neydi?’’
Muhammed İkbal’in kitabında sık sık Hz. Mevlana’ya atıfta bulunulduğunu gören Meyerovitch, Mevlana’yı araştırmaya başlar fakat hayal kırıklığına uğrar. Çünkü Mevlana’nın batı dillerinde hiçbir eseri yoktur. Kimdi bu Mevlana, Mevlevilik neydi? Aradığı sorulara cevap bulamayan Meyerovitch Farsça öğrenmek üzere İran’a gitti. 2 yıl İran’da Farsça eğitimi aldı ve Mesnevi’yi okumaya başladı. Mesnevi’yi okudukça kafasında soru işaretleri artmaya başlayan Meyerovitch, koyu Katolik bir aileden gelmesine rağmen Hıristiyanlığı sorgulamaya başladı. Mevlana ve Muhammed İkbal’in eserlerini okudukça İslamiyet’e sempatisi arttı.
‘’Bana ne yapmam gerektiğini sen söyle, bana bir işaret gönder Tanrım’’
Kafasında beliren sorulara cevap aradığı zamanlar hep Tanrıya dua eden Meyerovitch, bir gece uyumdan önce, ‘’Bana ne yapmam gerektiğini sen söyle, bana bir işaret gönder Tanrım’’diye dua etti. Rüyasında kendi mezar taşını gördü, mezar taşında ‘’Havva’’yazmaktaydı. Bu rüyanın üzerine Müslüman olmaya karar verdi ve Havva ismini aldı. Mevlana ve Muhammed İkbal’in bütün kitaplarını Fransızcaya çevirdi, Fransızca Mesnevi’nin sahibidir kendisi.
Konya’ya gelmek için yola koyulan Meyerovitch çocuklar gibi heyecanlıydı, Mevlana’ya kavuşacaktı. Konya’da bir konferansa konuşmacısı olarak davetliydi aynı zamanda. Konferanstaki konuşmasında İslamiyet’in güzelliklerinden bahseden Meyerovitch konuşmasının sonunda ‘’Paris’teyken etrafı şaşkın gözlerle izleyen bir turiste benziyorum. Öldüğüm zaman; kendimi evimde gibi hissettiğim, ait olduğum topraklara Türkiye’ye gömün beni. Hz. Mevlana’nın gölgesi altında yatmak istiyorum’’ dedi.
Fransa’ya döndükten sonrada çalışmalarına devam eden Meyerovitch, Mevlana hakkında radyo programları, konferans gibi mecralarda konuşmalar yaptı. Birçok Fransız’ın Müslüman olmasına vesile oldu. Eva De Vitray Meyerovitch, 24 Temmuz 1999’da vefat etti ve bir Hristiyan mezarlığı olan Paris-Orli mezarlığına gömüldü.
‘’Meyerovitch’in Şeb-i Arus’u; Vasiyetinin Yerine Getirilmesi’’
Meyerovitch hakkında araştırma yapan Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Ercan Uslu, vasiyetin yerine getirilmesi için bir çalışma başlattı. Ercan Uslu olayı şöyle anlattı : ‘’Koyunoğlu Müzesinin arşivlerini taramaya başladım. Gazetelerden birinde konu hakkında bir haber vardı, haberin başlığı şöyleydi ‘’ Beni Konya’ya Gömün’’ Haberi okuduktan sonra emin olmuştum Havva Hanım’ın vasiyetini yerine getirmeye. Konunun üzerine yoğunlaştım ve İstanbul’da Türk Edebiyatı Vakfı’ndan Cemal Aydın’ı buldum, yardım istedim. Meyerovitch esaret altında Türkiye’ye gelmeli, dedim.2005 Temmuz ayında Fransa’yla temasa geçtik fakat bir sonuç alamadık. Meyerovitch’in 2 oğlundan başka kimsesi yoktu Fransa’da. Küçük oğlu Ateist’ti ve bizimle iletişime geçmeye dahi razı olmuyordu, büyük oğlu daha aklı başındaydı onunla temasa geçtiysek de kabul ettiremedik annesinin mezarını açıp cenazenin Konya’ya defnedilmesini. Fransa’ya 4 defa gittik, ne yaptıysak olmadı. Olayın üzerinden 2 yıl geçti, bende boş durmadım bu zaman aralığında. Meyerovitch’in Konya’ya konferansa konuşmacı olarak geldiği zaman oldukça sıkı dostluk ilişkileri kurduğu hatta manevi oğlum dediği Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Abdullah Öztürk’le tanıştım. Hocaya durumu anlattım ve yardımcı olması için rica ettim. Abdullah Öztürk bir mektup kaleme aldı ‘’Annenizin son isteği’’diye ve Meyerovitch’in büyük oğluna mektubu gönderdik. Mektup gönderildikten 3-4 ay sonra ‘Olabilir’ diye bir cevap geldi’’
Ercan Uslu ve Abdullah Öztürk olumlu bir cevabın gelmesi üzerine yeniden Fransa’nın yolunu tuttu. Meyerovitch’in oğullarıyla buluşarak vasiyetin yerine getirilmesi için yardım istedi. Paris’te, Mevlana Kitapevi’nin sahibi Aziz ve Yıldız adındaki çiftin kurucusu olduğu Meyerovitch Sevenler Derneği ve bir Türk şirketi çalışmalara destek verdi. Paris-Orli Mezarlığında bir tören düzenlendi. Ölümünün üzerinden 9 sene geçtikten sonra 16 Aralık 2008 günü Meyerovitch’in mezarı dualar eşliğinde açıldı ve iyi yalıtılmış çelik bir tabuta konularak Konya’ya gömülmek üzere uçakla yola çıktı.
Konya Hava Alanı’nnda küçük bir tören eşliğinde tabut uçaktan indirildi ve İslami usullerin yerine getirilmesi için Hacı Veyiszade Camii’ne götürüldü, yıkanıp kefenlendi. 17 Aralık 2008 günü Şeb-i Arus törenleri öncesinde, öğle namazına müteakip Hacı Veyiszade camiinde kılınan cenaze namazının ardından Mevlana Türbesi’nin yanıbaşında bulunan Üçler Mezarlığına götürüldü. Mezarlıkta Fransız misafirler ve Konyalılar hazır bulunurken, cenaze dualar eşliğinde defnedildi.
Meyerovitch’e, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından mütevazi bir mezar yaptırılırken, mezar taşı Isparta İlahiyat Fakültesi’nden Prof.Dr. İsmail Yakut tarafından Ebced Hesabıyla işlendi ve şöyle yazıldı;
’Fransız asıllı Eva de Vitray Meyeroviç de Müslüman olup Hidayete erdi
Lütfullah ile Himmet-i Mevlana ile pek çok hizmetler eyledi
Dilerim ukbada şereflenir cemalullah ile
Vefatını işiten Yakut söyledi tarihini
Mevlevi Havva Hanım gitti naime aşkullah ile’’
Eva de Vitray Meyerovitch çok arzuladığı topraklarında, Mevlana’nın gölgesi altında ebedi huzur içinde yatarken; her sene Şeb-i Arus törenlerinin başlangıcında, Fransız misafirler ve Konyalıların katılımıyla Meyerovitch adına bir tören düzenlenmektedir.
This slideshow requires JavaScript.
Seyfullah Koyuncu seyf_koyuncu@hotmail.com
コメント