Nabıcaz Be Kamil?
Türkiye halkının büyük bir çoğunluğu ayda 250 dolara geçimini sürdürmeye çalışıyor. Globalleşen dünyada doların hükmü, İngilizcenin hükmü kadar yüksek. (Bunu kabul etmeyen bir insan evladı, dış ülkelerin ismini sadece ilkokul haritasında görmüş biridir. Bazı hayat şartlarından dolayı bu insanlar saygısızlığı haketmezler.) Sıra sıra boğazdan geçen (geçerken de güzel bir görüntü oluşturan) yük gemilerinin içindeki ürünler, dolar kuruyla tarafımıza getiriliyor. (Yapma ya bilmiyoduk!!🙄) Peynirin kilosu 35 tl olmuş, bunun dolarla ne ilgisi var? Peynirin oluşmasına vesile hayvanların çoğu o gemilerle geliyor. O hayvanın yediği yem o gemilerde. Aşısı, ilacı milacı alayı gemide…(‘Gemide’ filminin ‘Napıcaz be Kamil’… repliği geldi aklıma). Domates pahalılaşmış ne alaka dolarla! Bu sene hastalık gelmiş diyolar tomateslere. (Derler mi? Derlerrr…) Gübre de gemiyle geliyor. Mazot da gemiyle geliyor. Hadi bu sistemi yok sayalım da, globalleşmeyi reddedelim: ‘Küba’ gibi mi olalım!? ya da Venezuela!?… Eşşeğini buna göre sağlam kazığa bağlayacaksın, akıllı olacaksın ki; bedavadan göz yaşartıcı cümleler kurup, insanın tüylerini diken diken eden metin yazarı kadrosuna da ihtiyaç kalmamış olacak… Neyse sonuç olarak daha iyi bir sistem bulmadan bu sistemi değiştiremezsin, daha iyi bir sistem de kurulması epey zor. (Çünkü sistem bilgiyle ve bilimle korunuyor😊) geriye de dönemezsin. (Her ne kadar sobalı evler özlense de kimse tekrar karlı havalarda dışarıya çıkıp kömür taşımak istemez… #felsefesokakta)
Fısıltı şeklinde içimden geçen tüm bu düşüncelerin sebebi, nikah sebebiyle Rusya’dan gelecek misafirler için uçak bileti fiyatlarına bakmam oldu. 250 $ görünce şöyle bi ucuz geldi. Sonra bir daha baktım meğer bizim bir ayda kazandığımız paraymış bu!!! (Göz 100 görüyor ama gönül 700 hissediyor. Bunlar hep Dış Mihraklar.. Hani şu bir dönem İstanbul Belediye Başkanı bir şahıs vardı. Canlı yayında: “İktidar kendi beceriksizliğini ‘dış mihraklar’ diyerek kapamaya çalışıyor. Ben iktidara geçtiğimde bu böyle olmayacak” demişti.😘)Teşekkürler çok para kazanıp, bu tarz ufak tefek hesaplar yapmayan, egomanyak, ukala, koltuk sevdalıları… Koltuktan indiğinizde selam vereniniz kalmaz inşallah. (Ağır mı oldu? Yok az bile oldu…) Sonuç olarak İbrahim Ağbi’nin de dediği gibi: “Neden benim oğlumun bir gemisi yok ulan!? Kaç dolar ulan bi gemi!?”…
Mustafa Tunahan Yıldız
Comments