top of page

Ne Zaman Adam Oluruz?

fatih-altayli

Az çok medyayı takip eden arkadaşların hemen hatırlayacağı üzere Fatih ALTAYLI, uzun zamandır köşe yazılarını ‘Ne Zaman Adam Oluruz?’ başlıklı sorusuna cevap verdiği son cümlesiyle bitiriyor. Atasözü kıvamında olan bu son cümlelerle, o anki gündemden ya da daha genel anlamda hayattan alınması gereken dersleri adeta kulağımıza fısıldayan Fatih ALTAYLI aynı zamanda bizi konu üzerinde düşünmeye sevk ettiği için biraz aklımızı zorlayarak olaylara daha geniş pencereden bakabilmeyi öğretiyor.

‘Ne Zaman Adam Oluruz?’ başlıklı yazılardan bazılarını sizinle paylaşmak istiyoruz. Katıldığınız ya da katılmadığınız, beğendiğiniz  ya da beğenmediğiniz yazıları olabilir. Zira yazarların her görüşüne katılmak mümkün değil. Öyle olmuyor mu zaten ? Bazen yazının tamamının altına imzamızı atarız bazen tamamına karşıyızdır bazen de sayfalarca metinden sadece iki cümle hayatımıza anlam katabilir, bizi etkileyebilir. İşte onlardan bazıları;

Fatih ALTAYLI soruyor;

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Aynı fikirde olmamak düşman olmak zannedilmediği zaman.

“Bu soruya gülmediğimiz zaman.”

“Ayasofya’nın ne olacağına, Türkiye’nin karar vereceğini dünya bildiği zaman.”

Sahte muhafazakarlığa karnımız doyduğu zaman.

Doğmamış torunlarımızın geleceğinden bile korkar hale gelmediğimiz zaman.

Çocuklarımızın da bu ülkede yaşayacağını unutmadığımız zaman.

Zekanın koltukla gelmediğini anladığımız zaman.

Geleceği olmayan bir ülkenin vatandaşlarının da bir geleceği olamayacağını anladığımız zaman.

Hataları görmek için koltuktan düşmenin şart olmadığı zaman.

Biz bu b.ku niye yedik diye sormamızla sonuçlanacak şeyler yapmadığımız zaman.

Sosyal medyada okuyunca insanlığımızdan utanmayacağımız şeyler yazdığımız zaman…

Kızmadan önce dinlediğimiz zaman.

Mevki ile tevazu birlikte büyüdüğü zaman.

Önyargı ile okuyup, önkabul ile anlamadığımız zaman.

Estetik kaygıyı züppelik zannetmediğimiz zaman.

Yerli ve milli olmak için ülkenin geleceğini düşünmenin şart olduğunu anladığımız zaman.

Buğday ekenler arpa hasat etmeyi ummadığı zaman.

Eğitimden değil eğitimsizlikten korktuğumuz zaman

Umursamaz hale gelen toplumlardan bir halt olmayacağını unutmadığımız zaman.

“Demokrasinin, sandıkla gelme kadar sandıkla gitme rejimi olduğunu da hatırladığımız zaman.”

Tutamayacağımızı atmadığımız zaman. 

Ülkenin bir belediyeden daha önemli olduğunu idrak ettiğimiz zaman.

“Galibiyet kadar yenilgiyi de vakarla kabullenebildiğimiz zaman.”

İnanmadığımız şeye başkalarını inandırmaya çalışmadığımız zaman.

Sevginin doğruluk istediğini anladığımız zaman.

Her şeye rağmen aklımızı başımızda tutabildiğimiz zaman.

Keyifle yapmadığımız bir işten hayır gelmeyeceğini bildiğimiz zaman.

Kurumların kalitesini o kurumları yönetenlerin gösterdiğini unutmadığımız zaman.

Duman çıkmıyor diye ateş yok zannetmediğimiz zaman.

Yaşımız büyüdükçe gönlümüz de büyüdüğü zaman.

Yamuklar kendilerinden uzaklaşan doğruyu yamuk zannetmediği zaman.

İnsan yaşamının kitap satmaktan daha önemli olduğunu anladığımız zaman.

Ülke meseleleri konuşulurken eğitimliler de cahiller kadar cesur olabildiği zaman.

Anketlerin en güvenilir kişisi değil, tanıyanların en güvendiği  kişi olmak için uğraştığımız zaman.

Öne Çıkanlar

En Güncel Haberler

bottom of page