Sümela Manastırı Efsanesi

Sümela manastırı, kurulduğu dönemden itibaren pek çok Ortodoks Hristiyanın aktif olarak kullandığı bir kilise haline gelmiştir. Bir dağın yüzeyine inşa edilmesiyle zaten yeterince ilginç olan Sümela manastırı, oldukça da geniş bir alanı kaplamıştır. İçerisinde ana kaya kilisesi, mutfak, misafirhane, bir kaç şapel, kütüphane ve öğrenci odaları bulunan manastırın giriş kısmında da bir su kanalı vardır.

Karadeniz’de yaşayan Rumların anlatmış oldukları efsaneye göre, Atina asıllı Barnabas ve Sophroinos isimli iki farklı keşiş, rüyalarında içerisinde Meryem Ana’nın bebek İsa’yı kollarında tuttuğu ikonun bulunduğu Sümela Manastırının yerini bilmeden görmüşlerdir. Sonrasında ikisi de birbirinden habersiz olarak burayı bulmak için yola çıkmış; denizleri aşarak Trabzon’a gelmişlerdir. Burada karşılaşan ikili, birbirlerine gördükleri rüyayı anlatarak Sümela Manastırı’nın inşasına başlamışlardır.

Bununla birlikte yer alan bir başka iddia ise, bu manastırın ilk kurulduğu zamanlarda kilise şeklinde kurulması sebebiyle içerisinde bulunan fresklerde sıklıkla Trabzon imparatoru 3. Alexios’un yer alması, bu kilisenin inşa edilmesi süresince asıl kurucu ismin 3. Alexios olması ihtimalinin üzerinde durulmaktadır.
Sümelanın Meryem Anası (Panagia Soumela ikonası)

Sümela Manastırı Hristyanlar tarafından çok değer verilen ve kutsal kılınan bir yerdir. Tarihte çok önemli bir yer tutan, mucizeler yaptığına inanılan ve Hıristiyanlar için çok önemli ve kutsal sayılan bir ikona muhafaza edilmiştir. Hıristiyanlar tarafından “Panagia Soumela” ikonası İncil yazarlarından biri olan Aziz Luka tarafından yapılmıştır. Aziz Luka her gittiği yere ikonasını da yanında götürmüştür. Ayrıca bu ikona, hiristiyanlar tarafından en değerli üç mucizevi ikonasıdan biri olarak kabul edilir.
