top of page
Yazarın fotoğrafıMete

Sümer Ağıtları – Agade’nin Lanetlenmesi

Bu destanda Gutiler tarafından yıkılan Agade kentine karşı Sumerli bir şairin duyduğu sevinci dile getirir. Akadlı Sargon ve torunu Naram-Sin’in yaptıkları seferleri anlatan yarı-mitolojik eserlerden de anlaşıldığı üzere, bu krallar önce Sumer kentlerine saldırmış, Sumerleri hâkimiyetleri altına almışlardır. Özellikle Nippur kenti Sumer hava tanrısı Enlil’in kült merkezi olmasından dolayı tüm Sumerler için kutsal bir mekândı.Burada bulunan Enlil’e adanmış olan Ekur tapınağının Akadlı askerler tarafından yağmalanması, yıkılması Sumerlerin hafızlarından silinmemişti.Gutilerin Zagros dağlarından gelerek Akad krallığına son vermelerini ve Agade kentini ele geçirmelerini başta Sumerlerin baş tanrısı Enlil olmak üzere diğer tanrıların da bir laneti olarak göstermişlerdir. Bu destandan bir pasada şöyle deniliyor;

  1. Ekur’a saldırmaya cesaret eden, Enlil’e karşı çıkan şehir, Agade,

  2. Koruların toz gibi yığılsın, tuğlaların çamur olarak çukurlara dönsün,

  3. Agade sarayın harabeye dönsün.

  4. Öküzlerin yerine dulların boğazlansın, koyunların yerine çocukların kesilsin.

Gudea’nın Rüyası

Sumer edebî ürünlerinden olan ve döneminin en önemli belgesi niteliğindeki iki adet silindir kitabe üzerine yazdırılmış olan eser, Lağaş beyi Gudea’nın Ningirsu adına bu şehirde yaptırdığı tapınağı anlatmaktadır. Metin Gudea’nın gördüğü rüyanın anlatılmasıyla başlar. Gudea rüyasında, başında bir taç bulunan aslan başlı bir kuşun kanatları takılı ve bedeninin alt kısmı sel dalgası şeklinde olan sağında ve solunda aslanlar oturmuş muazzam büyüklükte bir adam görmüştür. Rüyasında sabah olur ve elinde bir kalem tutan ve üzerinde yedi yıldızın çizildiği tanleti inceleyen bir kadın görür. Sonra elinde üzerine bir evin planını çizdiği lapis lazuliden (yeşim taşı) yapılma bir tablet tutan kişi görülür. Ayrıca bir merkep de yerleri eşeler. Gudea bu rüyayı yorumlaması için tanrıça Nanşe’ye başvurur. Gudea tapınağa gidip kurbanlar keser ve dualar ederek rüyasını tanrıçaya anlatır. O da rüyasını yorumlar ve der ki, ilk gördüğün iri yapılı adam Ningirsu’dur. Doğan güneş Gudea’nın tanrısı Ningişzida’dır. Elinde altın kalem tutan ve yıldızların çizildiği tableti inceleyen kadın tapınağı kutsal yıldızlara uygun inşa etmeni isteyen Nidaba’dır. Tapınağın planını çizen Nindup’tur. Yeri elşeleyen merkep ise Gudea’nın kendisidir.

Gudea uykusundan kalkınca derhal Ningirsu’nun emirlerini yerine getirmeye başlar. Şehir halkına durumu bildirir. Günahkar olanlar şehirden çıkarılır, tapınak yapılana kadar hiç kimse şehirde birbirine kötü davranmayacak, kimse azarlanmayacak, tek yürek olup herkes bu inşaatın tamamlanması için çalışacaktır.

コメント


Öne Çıkanlar

En Güncel Haberler

bottom of page