top of page
Yazarın fotoğrafıMete

Sumer/Babil – Tufan Miti

Mezopotamya’da Tufan olayı Sumerler tarafından yazılmış daha sonra ise Eski Bābil’de ve Yeni Asur Devrinde tekrar ele alındığı görülmüştür. İlk ortaya çıkan Tufan anlatımı Asur kralı Asurbanipal kütüphanesinde bulunmuş ve yayınlanmıştır. Daha sonra Sumerce metin ele geçmiş, fakat destanın bir fragmanı bulunduğundan tam olarak anlaşılamamıştır. Tufan olayı Yeni Asur Devri’nde yazılmış olan Gılgamış destanının 11.tabletinde geçer. Gılgamış’ın Uruk kralı olup 126 yıl hüküm sürdüğü anlatılır. Şehrin etrafına bir duvar yaptırmış ve suru geriden görenler bakırla kaplandığını zannedermiş. Gılgamış “insanlar ölüyorlar ben de öleceğim adım, sanım yok olacak bari adımı yaşatacak ve unutulmamı engelleyecek bir şey yapayım” diyor. Enkidu ile arkadaş oluyorlar ve dağdan ağaçları getirmeyi engelleyen ejderhayı öldürüyorlar. Enkidu hastalanıp ölünce, Gılgamış çok üzülüyor ve kendisinin de öleceğini düşünerek ölümsüzlüğü aramaya başlıyor.

Tek ölümsüzün Tufandan kurtulan Utnapiştim oduğunu işitiyor ve onu aramaya koyuluyor, uzun yolculuktan sonra Maşu isimli iki tepeli bir dağa ulaşıyor. Orada karşılaştığı akrep adamlar gitmek istediği yerin çok zorlu olduğunu belirterek onu geri çevirmek istiyorlar, fakat Gılgamışın ısrarları üzerine kapı açılıyor ve oradan devam ediyor.Önce karanlık bir yerden geçiyor, sonra kuzey rüzgârları yüzüne çarpıyor. Bir süre daha ilerledikten sonra güneş ışıklarının etrafı aydınlatmakta olduğunu görürken bir bahçeye giriyor ve orada güneş tanrısı kendisine seslenerek; “aramaya gittiğin ölümsüzlüğü bulamayacaksın, vazgeç” diyor. Gılgamış yoluna devam ediyor, Siduru isimli yarı tanrıça bir kadınla karşılaşıyor ve o‘ da Gılgamış’a ölümsüzlüğü tanrılar kendilerine almışlar, onu sana vermezler, sen dünyanın keyfini çıkar diyor. Gılgamış’ın ısrarlı bir şekilde yol göstermesini istemesi üzerine, bu denizi şimdiye kadar güneş tanrısı Şamaş’tan başka aşan olmadı, bu denizi yalnızca karşıda gördüğün Utnapiştimin kayıkçısı Urşanabi geçebilir diyor. Gılgamış Urşanabi’ye ricada bulunuyor. O da ormandan 30 metre boyunda 20 ağaç kesip getirmesini istiyor. Gılgamış ağaçları getiriyor ve tekneye binerek karşıya geçiyorlar. Gılgamış Utnapiştim’e buraya kadar gelebilmek için başından geçen zorlukları anlatıyor ve ondan ölümsüzlüğü nasıl bulduğunu öğrenmek istiyor.

Utnapiştim de ona boş yere yorulduğunu çünkü Tufandan insanları kurtardığı için tanrıların ölümsüzlüğü yalnızca kendisine ve eşine verdiklerini ve başkasına vermeyeceklerini söyleyip Tufan olayını anlatıyor. Sumerlerin inancında yer eden büyük tanrılar toplanarak bir Tufan yapmayı planlıyorlar. Bunu haber alan insanların yardımcısı bilge tanrı Enki Utnapiştime duvarın arkasından seslenerek, malını mülkünü sat hemen bir gemi yap, gemiye canlılardan birer tane al diyor. Utnapiştim hızlıca gemiyi yapıyor, malını, mülkünü, aile efradını, evcil hayvanları gemiye alıyor ve geride bıraktığı sarayını da gemiyi yapan usta Puzur-Amurru’ya veriyor. Aniden yağmur başlıyor ve her taraf sular altında kalıyor.Böylece altı gün altı gece boyunca sular yeryüzünü dolduruyor.Yedinci gün yağmur duruyor ve Utnapiştim karşıda bir dağ görüyor ve gemi bu dağa oturuyor.Utnapiştim önce bir güvercin gönderiyor, güvercin konacak dal bulamayıp geri dönüyor, sonra kırlangıcı gönderiyor o da geri gelince kargayı gönderiyor ve karga dönmeyince suların çekildiğini düşünerek gemiden çıkıyor.Geminin oturduğu dağ Tevrat’a göre Ağrı dağı, Kur’ana göre ise Cudi dağıdır.

Tufan olayının nerede gerçekleştiği konusunda farklı görüşler ortaya atılmıştır. Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN Atlas Dergisi’nin Nisan 2006 sayısında, Fırat ırmağının dar bir boğazdan geçtiği ve günümüzde Karakaya barajı olan yerde meydana gelen bir deprem sonucu kayaların ırmağın önünü keserek doğal bir baraj gölü haline gelip sonra yıkılmasıyla buradan itibaren Basra körfezine kadar suların ırmak kenarındaki tüm yerleşim yerlerinin çamur altında bıraktığını ve Fırat nehri üzerindeki bazı höyüklerde yapılan kazılarda büyük taşların bulunduğundan hareketle Tufan olayının burada gerçekleşmiş olduğunu belirtmiştir. Ur şehir kazılarında Wooley’in bulduğu kalın kum tabakası hemen Tufan olayını akıllara getirmiştir. M. İlmiye Çığ ise Tufan olayının Orta Asya’da meydana geldiğini, burada bulunan bir büyük denizin taşması sonucu Sumerlerin bölgeden kaçarak Önasya’ya geldiklerini ve hafızalarından kaybolmayan bu olayı daha sonra yazıya geçirdiklerini söylemektedir.

Comments


Öne Çıkanlar

En Güncel Haberler

bottom of page