top of page

Öğreticiler ve Hayatıma Yön Veren Fısıltıları

Haklısın, dersler hep ezber kafası, üniversite çok iyi bir iş sağlamıyor (malum senelerde!) ancak öğretmek çok kutsal değil mi? Bir tecrübenin senden sonraki kuşağa aktarılması durumu. Bir insana bir öğüt vermek, gelecekte bir yerlerde onun zor anlarında yardımcı olacak bir ışık, bir yarar sağlar… Bu bile öğreticiyi kutsal kılar… Bir çok boş öğüt de var. Süzgecinden geçirdiğin kelimeler kaderini belirler.

Hep dışa çıkarmak istemişimdir bazı anlarda kafama kazınan sözleri… Ne zaman dara, çıkmaza düşsem, aklıma gelen o sözler ışığım olup yol göstermiştir…

Ortaokul edebiyat öğretmeni Ahmet Hocamın;

“Gittiğiniz yerlerde, sizden farklı düşünen bir ortama girdiğinizde uyum mu sağlarsınız? Yoksa kendi doğru bildiğinizi mi savunursunuz?” sorusu aklımdan çıkmaz mesela…

Bu söz bir çok ortamda bana kendim olmayı öğretti… Yanlış düşüncelere düşmemeyi. Herkesin doğrusunu kabul etmemeyi… Toplumu ve doğru algısını sorgulamayı… Olanları değil de olması gerekenleri savunmayı…

Üniversiteye hazırlıkta tarih öğretmeni Hayati Hocam:

“Denge siyaseti çok önemli… Aileniz, hayatınız, dersleriniz, görüşleriniz hepsinin dengede olması gerekiyor. Denge siyaseti önemli…”

Ne zaman dengeyi bozsam bu söz gelir aklıma… Farklılıklar coğrafyasındayız. Hangi düşünceyi savunursan bir başkasına dokunur sözün… Arkadaşına ayak uydurmak isterken ailen devrilir. Ne zaman dengeyi bozarsan bir şeyleri kırıp mahvedersin. Ama sonunda yine dengeyi sağlamaya çalışmalı insan. Hayat bölük pörçük dengede durmak zor ama bu da hayatın şifrelerinden birisi… Dengeyi sağlamak çok önemli.

Üniversiteye hazırlıkta edebiyat öğretmeni Meltem Hocam:

“Gittiğiniz yerleri sizler güzelleştireceksiniz!” derdi

Gittiğim yerlerdeki karanlığı yeşerten, ihtiyacım olduğu anlarda, sabretmeyi ve orayı güzelleştirene kadar pes etmemeyi öğreten bir söz oldu bana. Kaçıp gitmemeyi, devamlı güzelleştirmeye çalışmayı öğretti…

Bir başka hocam bir halt yedikten sonra korku dolu anlarda azar yiyeceğimiz öğretmeni beklerken “Yanlış bir şeyi yaparsanız sonucuna da hazır olmanız gerekiyor. Rahat olun” demişti. Haklıydı.

Şu an öğretmen olan bir arkadaşım zamanın birinde yanlış bir sözümden sonra “Sen insan ayrımı mı yapıyorsun?” demişti. O günden sonra bu ayrım konusunda çok hassas oldum. Ve sözlerimi toparlamadan konuşmamayı öğrendim. 🙃

Ve en önemlisi lisede sanat tarihi öğretmeni Sami Hocam, bana “Mete” lakabını vermişti ve yaklaşık 15 yıldır bu ismi kullanıyorum 😎

Evet okumanın kattığı bir çok şey var. Bu yolda eşlik ettiğimiz bu fısıltılar mesela… Ama dikkat etmek gerek şu dönemde zehir dilli öğreticiler de çok…

Neyse işte… Ne demişler: En şanslı kişi çocukluğunda iyi bir öğretmene sahip olandır… Tüm iyi öğreticilere!🍺  İyi ki varsınız!⭐

Mustafa Tunahan YILDIZ


Öne Çıkanlar

En Güncel Haberler

bottom of page