Mitolojide Echo ve Narcissus’un Hikayesi
Çok güzel bir peri kızı olan Echo, bir gün avlanan bir avcı görür. Narcissus adındaki bu avcı çok yakışıklıdır. Echo bu genç avcıya ilk görüşte âşık olur. Ancak Narcissus bu sevgiye karşılık vermeyerek, peri kızının yanından uzaklaşır.
Echo bu durum karşısında günden güne eriyerek, kara sevda ile içine kapanarak ölür. Bütün vücudundan arta kalan kemikleri kayalara, sesi ise bu kayalarda ‘eko’ dediğimiz yankılara dönüşür.
Olimpos dağında yaşayan tanrılar bu duruma çok kızar ve Narcissus’u cezalandırmaya karar verirler. Günlerden bir gün av izindeki Narcissus susamış ve bitkin bir şekilde bir nehir kenarına gelir. Buradan su içmek için eğildiğinde, sudan yansıyan kendi yüzü ve vücudunun güzelliğini görür. O da daha önce fark edemediği bu güzellik karşısında adeta büyülenir. Yerinden kalkamaz, kendine âşık olmuştur.
O ana dek kimseyi sevmediği kadar, sevmiştir kendi görüntüsünü . O şekilde orada ne su içebilir, ne de yemek yiyebilir, aynı Echo gibi Narcissus da günden güne erimeye başlar ve orada sadece kendini seyrederek ömrünü tüketir. Öldükten sonra da vücudu nergis, yani ingilizce Narcissus, çiçeklerine dönüşür.
Mustafa Tunahan YILDIZ
Comments