60 yıl+5 dakika
Herkesin hayatında en az bir kere duyduğu o meşhur hikaye…
Padişahın biri resmini çizdirmek için dönemin en iyi ressamını huzuruna çağırır, ressam beş dakikada resmi çizip padişahın eline verir. Padişah ‘Sen kimsin benim resmimi beş dakikada fıtı fıtı çiziyorsun hadsiz!’ der. Ressam da ’60 yıl +5 dakika.’ diyerek yüzünde piç bir gülümsemeyle mangırları alıp sarayı terk eder.
Yazı bu kadar değil!
Yazı:
Bu hikayenin bende uyandırdığı his
‘Hikayedeki adam direk dansçısı olsaydı’ sorusu kafama takıldı bir saniye.
Heh
Bu tecrübeyle ilgili gayet hoş bir hikaye. Ama bu hikayenin bende canlandırdığı his: Tahammülsüzlük.
Uzun süre birlikte yaşadığımız insanlara karşı yaşadığımız tahammülsüzlük.
‘Ya bunu mu kafana takıyorsun.’- ‘Ya bu yüzden kavga edilir mi.’
Evet edilir.
Çünkü senin gördüğün kısmın bir de geçmişi var. Hep birikmişlik derler ya. İşte o bu.
(-İşte o bu- kalıbı için özür dilerim)
Yazıyı nereye bağlasam diye düşünüyorum.
Karikatüre bağlıyorum.
Bb
Samih Berk Yılmaz samihberkyilmaz@gmail.com
